Gezilecek Yerler

  • Suluada (Denizin ortasında bembeyaz kumları olan ada, Türkiye’nin Maldivleri)
  • Olympos Antik Kenti (Tanrıların dağı) 15 km uzaklıkta
  • Çıralı Plajı (Caretta Carettaların evi), 30 km uzaklıkta
  • Yanartaş (Olympos’un sönmeyen ateşi) 33 km uzaklıkta
  • Gelidonya Feneri (Türkiye’nin en yüksek deniz feneri) 23 km uzaklıkta
  • Korsan Koyu (Melenippe Antik Kentinin Limanı) Kamp için ideal 19 km uzaklıkta
  • Rhodiapolis Antik Kenti (Rodosluların Şehri) 35 km uzaklıkta
  • Phaselis Antik Kenti (Antik Yunan ve Roma şehri) 38 km uzaklıkta 

 

ADRASAN’DA GEZİLEBİLECEK YERLER (bilgilendirme)

Suluada

Suluada Adrasan sahil ile Gelidonya Fenerinin üstünde bulunduğu Taşlıkburnu arasında karadan 2 km açıkta yer alır. Adını adada bulunan tatlı sudan almaktadır. Su kaynağı parmak kalınlığında akmakta olup bir hortum vasıtasıyla kıyıya yaklaştırılmıştır. Bu nokta tur teknelerinin duraklarından biridir. Suyun şifalı olduğu söylense de bilimsel bir dayanağı yok. Antik çağda 'Krambusa' ismini taşıyan ada o günden buyana denizcilerin ve balıkçıların tatlı su sağladığı bir kaynak olmuştur.

Sulu Ada’nın 2 adet plajı beyaz kumları ve turkuaz rengi denizi ile ziyarete gelenleri etkilemektedir. Antalya'nın Maldivleri olarak anılan adanın yüzmeye doyulmayacak güzellikteki kumsalı ve sahili son yıllarda çok popüler olmasına ve aşırı ziyaret almasına sebep olmuştur.

Bilim insanları kaya yapısında kalsiyum karbonat bulunan adanın kumunun içinde yaşayan foraminifera adlı mikroorganizmalar yüzünden beyaz renkli kumlara sahip olduğunu söylemektedir. Üzerinde yerleşim olmayan adanın çevresinde Akdeniz ekosistemindeki tüm balık çeşitlerini barındırdığı bilinmektedir. Ada su altı mağaraları ile Akdeniz Folklarının ve orfozların yuvası durumundadır. Adanın uç kısmında yer alan Aşıklar Mağarasından adanın diğer tarafına yüzerek geçmek mümkündür.

 

Olympos Antik Kenti

Antalya’nın güney sahillerinde Phaselis’ten sonra ikinci önemli liman kenti Olympostur. Şehir adını 16 kilometre kuzeyindeki Torosların batı uzantılarından biri olan 2 bin 375 metre yüksekliğe sahip Tahtalı Dağından alır. Bu adın kaynağı ve anlamı tam anlamıyla bilinmese de eski Anadolu dillerinden geldiği ve çoğunlukla "yüksek dağ" anlamını taşıdığı anlaşılmaktadır.

Beydağları-Olympos Milli Parkı sınırları içindedir. Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte İÖ 167–168 yılarında basılan Likya Birlik sikkelerinde adı geçen Olympos, Likya Birliği’nde üç oy hakkına sahip altı şehirden biridir. 

 

Çıralı Plajı

Beydağları Sahil Millî Parkı sınırları içinde yer alan Çıralı, üç kilometre kumsalın oluşturduğu sahil şeridinde koruma altındaki deniz kaplumbağalarının (Caretta Caretta) üreme alanıdır. Kumsal denizden itibaren yumuşak bir eğimle yükselmektedir. Her iki ucunda kayalıklarla sınırlanmıştır. Genel olarak, ince taneli kum yapısına sahiptir. Kuzeyinde sadece kış aylarında akan bir dere yatağı vardır. Güney ucunda ise antik Olympos kentinin içinden geçerek köye gelen dere denize ulaşır. Böylece, Çıralı kumsalı güneyi Olimpos deresi ile Olimpos ve Çıralı olarak ikiye ayrılabilir.

 

Yanartaş

Antalya ilinin güneybatısında, Kemer ilçe sınırlarının güney ucunda yer alır. Sahilin 3 km batısında, denizden 180 m yüksektedir. Antalya’ya uzaklığı 55 km, Çıralı Körfezinin kuzey batısında, Olimpos Bey Dağları Milli Parkı sınırlarındadır. Çatlaklardan sızan doğal gaz kuru ve kokusuzdur. Gazın bileşimi metan (%82,96), etan (%14,5), azot (%1,5) ve karbondioksitten (%1) oluşur. Taşlardan dışarı çıkan gaz, oksijenle temas edince alev alıp yanar. 2500 senedir yanmaktadır, Yunan mitolojisine de konu olmuştur.

Zaman içinde alev sayıları değişkenlik göstermiştir. 1935'te 2 noktadan, 1945'te 4 yerden, 1982'de 3 noktadan alevlerin çıktığı belirlenmiştir. 1986'da çok daha fazla noktadan alev çıktığı görülmüştür. Değişikliğin sebebi sel sularının getirdiği alüvyonların çıkışı engellemesidir. Yapılan hesaplamaya göre 1935 m3/h gaz çıkışı vardır. Derinlerdeki gazın miktarı bilinmediğinden ne kadar daha yanacağı tahmin edilememektedir.

 

Gelidonya Feneri

Gelidonya Burnu veya Taşlık Burnu, Antalya'nın güney ucunda yer alan ve Akdeniz'in kılavuz fenerlerinden biridir. 1936'dan beri denizcilere ışık verir. Fenerin bakımı 72 yıldır 3 kuşak boyunca Demir ailesi tarafından yapılmaktadır.

Mevcut fenere araç ile ulaşım olanağı yoktur, Likya yolu rotası ya da park girişinden açılan yol takip edilebilir.

Burun aynı zamanda MÖ 1200 yıllarına tarihlenen bir Fenike gemi batığına da ev sahipliği yapmaktadır. Batık yaklaşık 27 metre derinliktedir. Batığın yeri 1954 yılında belirlenmiş.

 

Korsan Koyu

Korsan Koyu Antalya Kumluca İlçesi Mavikent Mahallesi Karaöz Mevki ile Gelidonya Feneri arasında yer alır. Korsan Koyu Karaöz Sahiline yaklaşık 3 km uzaklıktadır ve koya buradan sonra stablize toprak orman yolundan gidilmektedir.

Korsan Koyu diye anılan yer Melanippe antik kentinin limanıdır. Burası iki kaya ucunun arasına sıkışmış, genişliği 25 metreyi aşmayan, korunaklı doğal bir limandır.

Kentin önemi, çevresindeki diğer yerleşimlere de hizmet veren korunaklı, doğal bir liman olmasından kaynaklanmaktadır. Kentin Yunanca adının siyah at olduğu bilinmektedir. Piri Reis’in 1521 yılında hazırladığı bahriye kitabında Korsan Koyu limanı için Karaöz adı kullanılmıştır.

 

Rhodiapolis Antik Kenti

Antalya’nın Kumluca İlçesi, Sarıcasu Köyü yakınında bir tepe üzerinde yer alan Rhodiapolis, isminden dolayı Rodoslular’ın kurduğu bir şehir olarak kabul edilir. Çok yakınında bulunan Gagai, Phaselis, Korydalla ve Olympos gibi bölgedeki pek az Rodos kolonisinden birisidir. 

Önemli kalıntıları; tiyatro, hamam, agora/stoa, sebasteion, tapınaklar, kilise, sarnıçlar, kenotaph, nekropoller ve konutlardır. Kentin en çok dikkat çeken özelliği, küçük taşlardan harçlı veya harçsız olarak inşa edilmiş hala ayakta olan çok sayıdaki yapıdır. Bunlar değişik ölçülerde olup, birçoğu özel kişilere ait evlerdir. Şehir merkezinde Grek planlı küçük bir tiyatro yer alır. Aşağı yukarı 1500 kişi kapasiteli olduğu düşünülür.

 

Phaselis Antik

Phaselis Antik Kenti'nin Akdeniz’e uzanan küçük bir yarımada üzerinde İÖ 7'nci yüzyılda Rodoslu kolonistlerce kurulduğu söylenir. Kuruluş efsanesinde kolonistlerin yöre halkına mısır veya kurutulmuş balık önerilerine balık isteği ile cevap verildiği anlatılır. Coğrafi konumu önemli bir liman kenti olduğunu gösterir. Biri yarımadanın kuzeyinde diğeri kuzeydoğuda üçüncüsü ise güneybatı kıyısında yer alan üç limana sahiptir. Limanları, agoraları ve şehir sikkeleri üzerindeki gemi betimlemeleri Phaselis’in ticari liman hüviyetini vurgular.

Phaselis 1158’deki Selçuklu kuşatmasından sonra gerek depremler ve gerekse limanının işlevselliğini kaybetmesi ardından önemini kaybedip 13'üncü yüzyıl başlarından itibaren tamamen terk edilir. Günümüze çoğunlukla Roma ve Bizans dönemi kalıntıları ulaşmıştır. Bunlar şehrin ana aksını oluşturan ve kuzey-güney limanlarını birleştiren ana caddenin iki yanında sıralanır. Cadde, agora ile tiyatro arasında genişleyerek küçük bir meydan oluşturur. Meydanın güneydoğu köşesinde basamaklar tiyatro ve akropol ise ulaşımı sağlar. Tiyatro küçük boyutlu tipik bir Helenistik Dönem tiyatrosudur. Roma döneminde sahne binasının eklendiği, Geç Bizans’ta ise sahne binası duvarının kısmen şehri koruyan yeni surların bir parçası olduğu kalıntılarından anlaşılır. Ören yerinin girişindeki virajın sağında şehrin eski surlarıyla (İÖ 3'üncü yüzyıl), tapınak veya anıtsal mezar olabilecek temel kalıntılarına rastlanır. Kuzey limanı arkasındaki yamaç ise şehrin mezarlık alanıdır.

Eklenme tarihi :13.03.2023 14:44:28
Son güncelleme : 13.03.2023 15:45:41